AİLE EVLİLİKTE  EŞLERİN İLETİŞİMİ

Boşanmalar evliliğin ilk iki üç yılında daha çok olmaktadır. Bunun nedeni ise eşlerin birbirleriyle uyum içinde yaşamaya başlarken zorlanmalarıdır. Kişi  karşısındakinde hayal ve beklentisini bulmaya çalışmaktadır. Oysa ki eşi de kendisiyle ilgili beklentiler içindedir. Ayrıca aşık oldukları zaman içinde daha çok benzer hayaller ve beklentiler içinde olmuşlardır. Aşkın gözleri kör ettiğini düşünecek olursak evlilikten sonra yavaş yavaş bu körlük düzelmeye başlayacak ; eşler arası konuşma şekli de aşıklar arası konuşma şeklinden farklı gelişebilecektir. Eşler birbirinin farklılığını görecek ve farklı dillerden konuşmaya başlayacaklardır.

 Kişisel farklılıklar evliliği bitirme nedeni olabilir mi diye düşünülebilir; ancak aslında farklılıkların olması kaçınılmazdır ve bu farklılıklar evliliğe renk de katabilir.

 Büyük çoğunlukla evli olduğu sürece eşler birbiriyle çok yakın denebilecek beklenti ve isteklere sahiptirler hatta belki de aynıdır bu beklenti ve istekler. Ancak aralarındaki iletişimsizlik ve kendini doğru şekilde ifade edememek yüzünden anlaşamıyorlardır.

iletişim ;  karşılıklı bilgi ve duyguların aktarılması ve paylaşılmasıdır. Bu paylaşım ile evli çiftler, birlikteliklerini anlamlandıracak ve değer katacaklardır.

Eşler arasındaki iletişimsizliğin çeşitli nedenleri vardır. Çiftler bazen konuşmanın çözüm getirmediğini de düşünebilirler. O zaman konuşmak anlamsızmış gibi gelebilir. Oysa ki konuşmak ille de çözüm getirecek diye bir şey yoktur. Çözüm; aslında  birbirini anlayabilmektedir.

Çiftler;  yeterince dinleme ve etkili iletişim kurma becerisini gösteremeyince yapılan önemli bir hata da; karşısındakinin söylemediği şeyleri tahmin yaparak doldurmak, kendince yorumlar yapmaktır.

Evli çiftler; doğru  anlaşılabilmek ve doğru anlayabilmek için,  uygun ve doğru şekilde dinleyebilmeli ; duygularını düşüncelerini; rahat samimi ve etkili iletişim diliyle anlatabilme becerisini gösterebilmelidirler. Öncelikle yapılması gereken ise sürekli tekrarlanan iletişim hatalarının farkına varılması ve düzeltilebilmesidir. Kendi düşünce ve duygularının doğruluğunu dayatmak yerine yapıcı ve sevecen bir yaklaşım sergilemek; yalın net ve anlaşılabilir ifade kullanmak gerekecektir.

                                                                         Dilek Tangülü Dinçer

0 536 379 18 48 & 0533 373 81 23